xXL Pack 3 x 40ml
%100 Doğal Deodorant Krem, Ter Kokusu Önleyici (13,14 AY), Vegan, Kokusuz, Alüminyum İçermez (Büyük Set)

nuud nasıl çalışır?

Pütürlenmesi ve sıvılaşması normal mi?

Evet, oldukça normal! Doğal içeriklerin oda sıcaklığından etkilenerek kristalleşmesinden kaynaklanabilen bir durum. Endişelenecek bir durum yok, pütürlenme ya da sıvılaşma nuud’un etkinliğini azaltmaz. nuud Cream’i kullanmadan önce çalkalayabilirsin.

nuud herkes için işe yarar mı?

Evet, nuud kadın-erkek, genç-yaşlı fark etmeden herkeste çalışır. Çünkü hepimiz ergenlikle birlikte terlemeye ve ter kokusuyla tanışmaya başlarız.

Ama her vücut aynı değil; cildimizdeki bakteri çeşitliliği adeta bir tropik orman gibi. Bazı bakteriler ter kokusuna yol açarken, bazıları tamamen kokusuzdur. Kimi şanslı kişilerin kokusuz bakterileri baskındır, bu yüzden hiç deodoranta ihtiyaç duymazlar!

Ayrıca kokuya sebep olan apokrin bezlerin sayısı da kişiden kişiye değişir. Eğer nuud, sende baskın olan kokulu bakterileri yeterince azaltamıyorsa etkisi sınırlı olabilir. Ama çoğu insan için haftada 1–2 kez uygulamak yeterli oluyor. Yani her vücut farklı çalışır ama büyük çoğunluk için nuud gerçekten işe yarar.

Mikro gümüş ne ve ona neden bayılacaksın?

Senin yerine biz umursuyoruz! Kısaca özetleyelim: Gümüş; formuna göre metalik ya da sıvı içinde çözünmüş (kolloidal) olabilir, boyutuna göre ise nano (minik) ya da mikro (çok daha büyük) parçacıklara ayrılır.

Metalik mikro gümüş, yıllardır takılarda, çatal bıçaklarda kullanılıyor; yani cilde teması güvenli ve etkileri biliniyor! Ama nano gümüş ya da kolloidal gümüş o kadar küçük parçacıklara sahip ki cilt altına sızabiliyor ve vücut üzerindeki etkileri maalesef ki hala belirsiz. Üstelik bu minik parçalar, su arıtma sistemlerinden de kaçıp doğaya karışabiliyor.

Daha ucuza mal edildiği için bazı markalar nano veya kolloidal gümüşe yöneliyor. Ama biz öyle yapmıyoruz. nuud’da yalnızca %100 metalik mikro gümüş var. Etkili, güvenli, çevre dostu. Çünkü biz senin yerine ince eleyip sık dokuduk.

nuud’u gerçekten benzersiz yapan ne?

Çünkü nuud bir deodorant değil, bir “koku önleyici”! Klasik deodorantlar yalnızca ter kokusunu maskelerken, nuud o kokunun hiç oluşmasına izin vermez. Kötü kokuya sebep olan bakteriler mikro gümüşle doğal şekilde baskılanır; alüminyumla gözenek tıkamak ya da parfümle kokuyu örtmek gibi yöntemlere hiç gerek kalmaz.

Uzun süre etkili nuud, tek uygulamada minimum 48 saat, bazı ciltlerde 7 güne kadar etkisini korur. Bu da daha az ürünle, daha uzun süre ferahlık demek! Üstelik cilde baskı yapmadığı için tahriş etmez, nefes alan bir konfor sağlar.

Sprey değil, krem ve stick formda. nuud, direkt cilde sürülür; suyla çözünmediği için duş, spor ya da sıcak hava fark etmez, etkisini kaybetmez! Ve alkol ya da parfüm içermez—yani sen istersen hiç kokmazsın, istersen favori parfümünü rahatça kullanırsın.

Kıyafet dostu bir deneyim başlıyor! nuud kıyafetlerde sarı leke bırakmaz, çünkü formülünde buna sebep olan hiçbir bileşen yok.

Süper konsantrasyon ile süper tasarruf. nuud, sıradan deodorantlardan yaklaşık 15 kat daha yoğun. Bu da daha az üretim, daha az taşıma, daha az ambalaj atığı demek. Avrupa ve ABD'de yılda 8 milyar deodorant şişesinin çöpe gittiğini düşünürsek nuud’un çevresel etkisi gerçekten ciddi ölçüde düşük.

Kısacası: Azla yetinmek değil, akıllıca tercih etmek. nuud budur.

nuud duş alsam ya da spor yapsam bile etkisini sürdürüyor. Bu nasıl mümkün?

nuud’un krem formülü yağ bazlı. Bu sayede suyla çözünmez; ister duş al, ister ter içinde kal, etkisinden hiçbir şey kaybetmez. Yani sen ne yaparsan yap, nuud yerinden kıpırdamaz!

nuud bende işe yaramıyor gibi, neden olabilir?

nuud bir antiperspirant değil, akıllı bir deodorant.

Klasik antiperspirant’lar terlemeyi engeller, nuud ise kokuyu hedef alır. Gözenekleri tıkamaz, vücudun doğal dengesine karışmaz.

Başlarda antiperspirant bırakıldığında terleme artabilir — bu geçici bir “detoks” sürecidir. Yıllarca gözenekleri tıkayan jel benzeri maddeler vücuttan atılırken, bir süre daha fazla terlemeniz ya da koku hissetmeniz normaldir. Bu süreç kişiye göre değişir, ama nuud’un etkisi düzenli kullanımda devreye girer.

Unutma: bakteriler sadece ciltte değil, kıyafetlerinde de yaşar. Özellikle pamuk dışı kumaşlar kokuyu hapsedebilir. O yüzden kötü koku devam ediyorsa sorun kıyafette olabilir — 60 derece üstü yıkama şart!

Ve son olarak, nuud’da parfüm bulunmaz. Koltuk altından ucuz deodorant gibi değil, sevdiğin parfüm gibi kokmanı ister. Baştaki “hiç kokmama” hali seni şaşırtabilir, ama aslında bu nuud’un çalıştığının işareti. Sabırlı ol, cildin sana teşekkür edecek.

nuud zamanla daha etkili hale mi geliyor?

Evet, nuud’u ne kadar uzun süre kullanırsan, bakteriler o kadar az geri döner ve uygulama sıklığın da azalır. Başlangıçta nuud’u gün aşırı kullanarak başla ve her uygulama arasında bir gün daha ekleyerek ne kadar süre etkili kaldığını test et. Böylece kendi ideal kullanım aralığını bulabilirsin. Eğer nuud sende bir hafta dayanıyorsa üç günde bir sürmek israf olur.

Hamile veya emziren kişiler için nuud kullanmak güvenli mi?

Evet! nuud, hamileler ve emziren anneler için %100 güvenlidir. Zararlı hiçbir içerik barındırmaz, tamamen masumdur. Ayrıca nanoparçacık da içermez, yani cilt altına geçebilecek hiçbir madde yoktur. İçin rahat olsun!

Ne sıklıkla uygulamalıyım?

Her vücut farklıdır. Kiminde nuud 48 saat etkili olurken, kiminde haftada bir uygulama yeterli olabilir. Deneyimlerimize göre çoğu kişi için haftada 2–3 kez uygulamak ideal. Ayrıca nuud’u düzenli kullandıkça, uygulama sıklığı da azalır.

En iyi yöntem, başlangıçta iki günde bir uygulayıp ne kadar süre etkili kaldığını gözlemlemektir. Eğer yeterli geliyorsa, üç günde bire geçmeyi deneyebilirsin. İlk başta biraz deneme-yanılma gerekebilir ama zamanla kendi ideal ritmini keşfedersin!

Terleme, deodorant ve terlemeyi önleyiciler (antiperspirantlar)

Terlemek neden bu kadar önemli?

Terlemek aslında vücudun kendi kendini serinletme yöntemi! Vücut fazla ısınınca, ter bezleri harekete geçer. Cilde yayılan incecik ter tabakası buharlaşarak fazla ısıyı da beraberinde götürür, hem seni ferahlatır hem de vücuttaki toksinleri sessizce kapı dışarı eder.

Kötü kokan terin sebebi ne?

Neyse ki her ter kokacak diye bir kural yok! Vücudumuzda her yere yayılmış “ekrin” adında ter bezleri var. Ergenlikte ise işler biraz değişiyor ve koltuk altı ile kasık bölgesinde özel görevli “apokrin” bezleri devreye giriyor. Bu iki bez de aslında kokusuz sıvılar salgılıyor. Ama işin içine bakteriler girince işler karışıyor: Apokrin bezlerinin ürettiği sıvıyı butirik aside dönüştürüyorlar ve işte o tanıdık ter kokusu böyle ortaya çıkıyor.

Antiperspirant ve deodorant arasındaki fark ne?

Antiperspirant, ter bezlerinin çıkışını tıkayıp terlemeyi neredeyse durdurur; içeriğinde genellikle alüminyum türevleri bulunur. Deodorant ise terlemeyi önlemez, sadece bakterilerin yarattığı kokuyu alkol ve parfümlerle maskeler. Yani biri “terleme”, diğeri “kokma” meselesine odaklanır.

Ama terlemeyi engellemek, vücudun doğal sıcaklık dengesiyle ve toksin atımıyla da oynar. nuud ise bu eski yöntemleri bir kenara bırakıp işi kökünden çözüyor: Kokunun asıl sorumlusu bakterileri hedef alıyor. İçeriğindeki mikro gümüş sayesinde bakteri oluşumunu uzun süre engelliyor; bakteri yoksa koku da yok! Üstelik gözenekleri tıkamadan, vücudun doğal dengesine saygı duyarak.

Peki ya antiperspirant ve deodorantların güvenliği?

“Alüminyum içeren deodorantlar (özellikle de meme kanserine) kansere yol açar mı?” sorusu hala pek çok yerde karşımıza çıkıyor. Özellikle alüminyum klorür içeren yaygın deodorant ve antiperspirantların güvenliği, giderek daha fazla araştırmanın konusu oluyor.

Hemen herkes her gün deodorant kullanıyor; bu nedenle olası bir kanser bağlantısı hem endişe hem de şüphe uyandırabilir. Alüminyum genelde güvenli kabul edilse de, insan hücreleri üzerindeki uzun vadeli etkilerine dair elimizde net bir veri hala yok.

Bizim görevimiz “alüminyum kesin zararlıdır” ya da “tamamen güvenlidir” demek değil. Ama hâlâ sonuçlanmamış bu konuda, alüminyum içeren ürünleri koltuk altımıza her gün sürmek ne kadar mantıklı, onu sorguluyoruz.

Bu nedenle, alüminyumun vücut üzerindeki etkilerine dair daha fazla araştırma yapılması gerektiği yönündeki genel görüşe biz de katılıyoruz. Şu anki verilerle kesin bir sonuca varmak mümkün değil.