Gül Ekstresi
Gülün cilt bakımında çok eskilere dayanan bir yeri var. Cilt bakım tarihinde binlerce yıl geriye gittiğimizde karşımıza çıkan ilk içeriklerden biri olduğu gibi, hepimizin cilt bakım serüveninde de ilk tanıştığı içeriklerden... Mesela, çoğu genç kızın cilt bakımıyla tanışması gül suyu ile olmuştur. Benim gül dediğimde aklıma ilk gelen anneannem ve makyaj masasında duran gül suyu oluyor. Hafif toz pembe renginde, üstünde gül resmi olan plastik bir şişedeki gül suyu… Eminim bu görüntü senin aklında da kolayca canlanmıştır.
Peki hatıralarımızı süsleyen gül suyu cilt bakımında neden bu kadar çok seviliyor? Güzelliğin simgesi olan gül ve anneannelerimizle bağdaştırdığımız gül suyu, güzel kokudan çok daha fazlası. Cilt bakımında kullanılan ilk içeriklerden diyebileceğimiz gül, 35 milyon yıl öncesinden beri Dünya’da bulunuyor. İlk olarak Eski Mısır’da görüyoruz gülün cilt bakımı için kullanıldığını. Mısırlılar gülü kaynatıp iyileştirici kremler yapıyorlardı. Kleopatra, sadece kremlerle değil ayrıca gül banyolarıyla da cildini besliyordu. 10. Yüzyıla gelindiğinde Persler, yeni bir yöntem buldular ve gül yağını elde etmeyi başardılar. Bir gram yağ için 2 bin gül damıtıyorlardı! Gül suyu ve gül yağı bağlantılı olsalar da farklı şeyler. Gül yağı, gül suyunun konsantre hali. Yani gül yağının az bir miktarı gül suyuna göre çok daha etkili.
Mısırlılar ve Persler, gülü kullanmak için bu kadar uğraşmakta haksız değiller. Sadece yaprakları değil, gülün her bir parçası cilt bakımında farklı şekillerde kullanıyor. Gülden elde edilen bakım ürünlerinin kullanım amaçlarından bahsetmek gerekirse:
- İritasyonu ve lekeleri azaltmak
- Matlaşmış cildi canlandırmak
- Cildi yumuşatmak ve yatıştırmak
- Stresi azaltmak
- Cildi bakterilerden temizlemek
- Yaşlanma belirtilerini azaltmak
Cildin yağlı, karma, kuru ya da hassas olsun hiç fark etmez. Gülün her cilt tipi için bir yararı var. En büyük faydası ise kuru, sertleşmiş ciltlere. Cildi nemlendirmekle kalmayan gül ekstresi aynı zamanda ciltteki nemi koruyor, kuru ciltlerin rahatlamasını sağlıyor. Gül suyu, cildin pH derecesini sabitlemeye yardımcı olup fazla yağı kontrol ettiği için yağlı ciltlerin de tercih edebileceği bir içerik.
Anti-bakteriyel özelliği ile lekelerin, sivilcelerin azalmasında ve kızarıklıkların yatışmasında cilde destek veriyor. Gül içerikli temizleyiciler bu yüzden akneye yatkın ciltler için çok uygun. Gülün, özellikle de gül suyunun iyi bir temizleyici olmasının bir başka nedeni ise anti-enflamatuvar olması, yani iltihap azaltıcı nitelikte. Gül, tahriş olmuş cildi yatıştırıyor, tıkanmış gözeneklerdeki yağın ve kirin giderilmesine yardım oluyor.
Gül, ayrıca tonik içeriği olarak tercih ediliyor. Alkol içeren tonikler yerine gül ekstresi içeren doğal yapılı tonikler cildi yumuşatırken sıkılaştırıyor, cilde doğal bir ışıltı veriyor. Gülün bir diğer özelliği ise anti-aging etkisi. İnce çizgilerin ve kırışıklıklara karşı cilde destek sağlıyor ve erken yaşlanma belirtilerini geciktiriyor.
Gülün en güzel yanlarından biri de aromaterapik olması. Baştan çıkarıcı kokusu stresi azaltıyor ve pozitif bir enerji yayıyor. Böylece hem cildin hem de ruhun rahatlamış oluyor.
Gülden bahsederken kuşburnundan bahsetmemek olmaz. Kuşburnu, gülgiller familyasından bir bitki. A, C, B1, B2 gibi birçok vitamin içeriyor. Vitamin deposu kuşburnu, yaşlanma belirtilerine ve lekelere karşı güçlü bir savaşçı. Cilt dokusunu yenileyerek cildi canlandırıyor ve ciltte ton eşitliği sağlayarak doğal bir ışıltı veriyor.
Eğer hemen gül içeren ürünler kullanmaya başlamak istiyorsan işte sana birkaç alternatif:
- Heimish Bulgarian Rose Water Hydrogel Eye Patch ise gülün sıkılaştırıcı ve ton dengeleyici özelliğini deneyimlemek istersen harika bir seçim. Sadece göz çevresinde değil yüzün her bölgesinde kullanabilir.
- Aromatica Organic Rose Hip Oil de kuşburnu içeren yaşlanma karşıtı ve beyazlatıcı özellikteki ürünlerden.
Görüntüsü, kokusu ve mükemmel bakım gücüyle gül, herkesin cilt bakım rutininde bulunması gereken bir içerik. İster ışıltılı yumuşacık bir cilt ister yaşlanma belirtilerinden uzak, genç bir cilt için olsun gül cilt bakım rutininde kendine kolaylıkla yer bulacaktır. Sonuçta hem Kleopatra hem de anneannelerimiz bu kadar sevdiyse bir bildikleri vardır değil mi?
Ve unutma aklına takılan sorular varsa bize her zaman yazabilirsiniz!